Bu web sitesi çerezler kullanır.

Bu web sitesi kullanıcı deneyimini iyileştirmek için çerezler kullanır. Web sitemizi kullanmak suretiyle tüm çerezlere Çerez Politikamız uyarınca onay vermiş olursunuz. Çerezler hakkında daha detaylı bilgi için Çerez Politikası'nı inceleyebilirsiniz.

Bu sene pilot uygulama olarak yaptığımız projemizin amacı öğrencilerimizi, alışageldikleri hayat tarzının dışına çıkmaya, zaten bir parçası olduğumuz doğayla daha yakın olmaya cesaretlendirmekti. Çok şey öğrenmeye gittiğimiz yere bir de yardımımız dokunması amacıyla, köydeki eski okul binasını da Kültür Merkezi’ne dönüştürmeye karar verdik. Kamp boyunca öğrenciler, öğretmenleri Aylin Demirhan, Rachel Litwak, Mehmet Cemil ve James Farley liderliğinde köy yaşamına ayak uydurmaya çalıştılar. 

Programda güneşle uyanıp tarlada çalışmaktan inek sağmaya, orman yürüyüşleri yapmaktan komşu çocuklarla tanışıp oyunlar oynamak ve sohbet etmeye, atıl durumdaki eski okul binasının restorasyonunda görev almaya kadar birçok etkinlik vardı. Öğrenciler tarladan topladıkları sebzeleri de ekleyerek her öğün yemeklerini kendileri pişirdiler; armut toplayıp pekmez yaptılar, hamur açıp mantı sardılar, kümesten yumurta alıp haşladılar ve her defasında kendi kurdukları sofrayı toplayıp bulaşık yıkadılar. Bazı öğrenciler toprağı sürerken diğerleri de ilaçlama yapılmadığı için otları temizledi, kimisi karık açarken kimi de ektiği lahanalara can suyu verdi. 

Restorasyonuna başlanan eski okul binasının odalarından birinin kitaplarla doldurularak Kılıçlı Köyü’ne Kütüphane/Kültür Merkezi olarak kazandırılması çalışmaları hızla devam ediyor. Proje sonlandırıldığında köylü çocuklar bu merkezde ödevlerine yardım alabilecek, kadınlar birleşerek meslek edinme çalışmaları yapabilecekler. Aynı zamanda çeşitli Sivil Toplum Örgütleri burada köylüye konferanslar verip söyleşiler de düzenleyebilecekler. 

Tarla aletlerini kullanmaya, çiftlik hayvanları ve köydeki böceklerle yaşamaya, organik atıkları toprağa geri kazandırmaya, yıldızların yoğunluğuna, gündüzlerin sessizliğine, güneşin doğuşuyla kalkıp batışıyla tavukları kümese sokmaya, Karadeniz’in yeşiline, Sinop şivesine kolayca ayak uyduran öğrenciler daha gezi bitmeden bir sonraki yılı planlamaya başlamışlardı. 

Projemizin yıllar içinde gelişip bir SAC geleneği olarak öğrenciler tarafından devam ettirilmesini hedefliyoruz.